Bu bölümde İztuzu Plajı’nda yapılan arazi çalışması verilerini inceleyebilir, sanal ortamda bir coğrafi keşfe çıkabilirsiniz.
Fay Aynası
Lokasyon: Muğla – Denizli Karayolu (37° 17’ K – 28°58’ D)
Rakım: 997 metre
Bu gözlem noktasında Türkiye’nin jeolojik yapısı, tektonik hareketler ve faylanma süreçleri incelenmektedir.
Kabuk tabakasında meydana gelen kırılmalara fay, bu kırılmalara yol açan hareketlere ise faylanma hareketleri denir. Faylar, genellikle kabuğun sıkıştığı, yükseldiği veya gerildiği alanlarda ortaya çıkar. Ayrıca, kabuk tabakasında meydana gelen kırılmalar ve yer değiştirmeler doğrultu ve özelliklerine göre farklı türlere ayrılır. Fay hareketleri sonucunda oluşan kayma ve kesme etkisiyle belirli bir düzlem ortaya çıkar; bu düzlem “fay düzlemi” veya “fay aynası” olarak adlandırılır. Fay aynası üzerinde, sürtünmenin etkisiyle meydana gelen ve kayma yönünü gösteren çizikler ve fay keritleri bulunur. Fay düzleminin yeryüzü ile kesiştiği hat ise “fay çizgisi” olarak tanımlanır (Şekil 1). Bir fayın doğrultusu, fay düzleminin yatay düzlemle yaptığı kesişim doğrultusudur. Fay hareketi sonucunda bloklar arasında oluşan dikey yükseklik farkı “fayın atımı” ya da “röje” olarak adlandırılır (Şekildeki a-b arası). Eğer yer değiştirme yatay yönde gerçekleşiyorsa, bu durum yatay atımlı fay olarak tanımlanır. Yatay atımlı faylar, akarsuların ötelenmesi veya aynı kayaç biriminin yatay düzlemde birbirinden uzaklaşması gibi jeomorfolojik göstergelerle belirlenebilir. Fay hareketleri sonucunda meydana gelen yer değiştirme birkaç milimetreden birkaç kilometreye kadar değişiklik gösterebilir (Atalay, 2022: 94).
Faylar; yer hareketlerinin geliş yönüne, tabakaların esneyebilme kabiliyetlerine ve yer değiştirme özelliklerine göre sınıflandırılmaktadır.
Normal Fay

Normal Fay
Fay boyunca parçalanarak birinin yüksekte diğerinin alçakta kalmasıyla oluşmaktadır. Bu fay genişleme stresinin etkili olduğu yerlerde görülmektedir. Kabuk uzanıp çatladığında yüksekte duran kütle alta doğru kayar (Atalay, 2022: 94).
Horst Graben Fayları
Genişleme tektonik rejiminde özellikle sert kütleler, faylar boyunca çökmeye ve yükselmeye uğrar. Çöken kütleye graben, yükselen kütleye horst denilmektedir (Atalay, 2022: 95).


Yarı Graben Fayları
Grabenleşmenin tam olmadığı yerlerde, grabenlerin kenarları, genellikle tek bir fay düzlemiyle sınırlanmış olmayıp çoğunlukla kenar boyunca basamaklar oluşturacak şekilde birbirine paralel birçok küçük fay görülür. Ana graben fayına paralel uzanan faylara sintetik faylar denir. Graben içerisinde ve ana graben fayına aksi yönde uzanan faylara antiterik faylar denir (Atalay, 2022: 95).
Bindirme Fayı
Fay boyunca bir kütlenin yatay doğrultuda alta doğru kayarken diğer kütlenin üste doğru ilerlemesi ile oluşmaktadır. Bu fayda atım bazen 10 km’yi bulabilir. Türkiye’de güneydoğu Toroslar ve Batı Toroslarda yaygındır (Atalay, 2022: 95).


Doğrultu Atımlı Fay
Kırık hattı boyunca yatay yönde kütlelerin kaydığı faydır. Pasifik ve Kuzey Amerika plakasının arasındaki San Andreas fayı ve Doğu Anadolu Fayı ile okyanus ortası sırtların kenarındiler bu faya örnektir (Atalay, 2022: 95).
Yöntem
Yapılan çalışmada fay kırığının kuzeydoğu-güneybatı yönlü olduğu saptanmıştır. Fay
aynasında klinometre ile yapılan eğim ve doğrultu ölçümlerinde eğim 29°, doğrultu K40B
olarak saptanmıştır (Fotoğraf-2). Alanda yapılan çalışmada fay göstergesi olarak fay aynası,
birikinti konisi, meyil kırıklığı ve çizgisel uzanım görülmektedir (Fotoğraf-3). Fay aynasının
bazı noktaları çok yüksek bazı noktaları çok alçakta kalmaktadır. Fay aynasına bakıldığında
sahadaki fayın normal fay olduğu gözle görülmektedir. Fay aynasının dibinde, faylanma
esnasındaki yüksek basınç ve sıcaklıktan dolayı birbirine yapışıp kaynayan kayaçlar fay
breşlerini oluşturmuş halde bulunmaktadır (Fotoğraf-4), (KK-3). Jeolojik bakımdan ana
kayacını kireçtaşı oluşturan bu fayda kalkerli oluşumlar kesintisiz olarak her noktasında
gözlemlenebilmektedir. Fay aynası Muğla-Denizli karayolunun Muğla gidiş güzergahının sağ
tarafında kalmaktadır. Iraksak bir fay olmasından dolayı karayolu fayın sol kısımdan
geçirilmiştir. Yükselti olarak 977 metrede yer alan bu yer oldukça dik bir eğime sahiptir.
Saha verileri
Gözlem noktasında bulunan fay aynası, Türkiye’nin Ege Bölgesi’nde bulunan aktif tektonik bölgelerden birinde yer almaktadır. Bu bölge, Ege Denizi’nin genişleme hareketleri nedeniyle oldukça aktif bir tektonik yapıdadır ve birçok normal fay sistemi bulunmaktadır. Denizli-Muğla Karayolu, Batı Anadolu’nun aktif tektonik bölgelerinden biri olan Menderes Masifinin ve Denizli graben sisteminin sınırları içinde yer alır. Bu bölge, Kuzeydoğu-Güneybatı doğrultusunda uzanan normal faylar ile karakterizedir. Normal faylar, yer kabuğunun genişleme hareketleri sonucunda meydana gelir ve bu tür faylar boyunca oluşan fay aynaları, bölgedeki tektonik gerilme rejimini yansıtır.
Gözlem noktasındaki fay kırığının kuzeydoğu-güneybatı yönlü olduğu saptanmıştır. Fay aynasında klinometre ile yapılan eğim ve doğrultu ölçümlerinde eğim 29°, doğrultu K40B olarak saptanmıştır (Şekil 2). Alanda yapılan çalışmada fay göstergesi olarak fay aynası, birikinti konisi, meyil kırıklığı ve çizgisel uzanım görülmektedir (Şekil 3). Fay aynasının bazı noktaları çok yüksek bazı noktaları çok alçakta kalmaktadır. Fay aynasına bakıldığında sahadaki fayın normal fay olduğu gözle görülmektedir. Fay aynasının dibinde, faylanma esnasındaki yüksek basınç ve sıcaklıktan dolayı birbirine yapışıp kaynayan kayaçlar fay breşlerini oluşturmuş halde bulunmaktadır (Şekil 4). Jeolojik bakımdan ana kayacını kireçtaşı oluşturan bu fayda kalkerli oluşumlar kesintisiz olarak her noktasında gözlemlenebilmektedir. Fay aynası Muğla-Denizli karayolunun Muğla gidiş güzergahının sağ tarafında kalmaktadır. Iraksak bir fay olmasından dolayı karayolu fayın sol kısımdan geçirilmiştir. Yükselti olarak 977 metrede yer alan bu yer oldukça dik bir eğime sahiptir.
Ölçüm Parametresi | Değer |
---|---|
Fay Tipi | Normal Fay |
Fay Aynası Eğimi | 29° |
Yönelim (Azimut açısı) | K40B |
Kayaç türü | Metamorfik & Sedimanter |
1. İztuzu Plajı Konumu ve Özellikleri
Türkiye’nin güney batısındaki Muğla ilinin Ortaca ilçesinde Dalyan yakınlarında 36.79014° K 28.6232° D koordinatlarında yer almaktadır. İztuzu Plajı, Dalyan Nehri’nin tatlı su deltası ile Akdeniz arasında doğal bir bariyer görevi görmektedir. Doğusunda Ortaca ve Dalaman ilçeleri, batısında ise Marmaris ilçesi bulunmaktadır. Plaj yaklaşık 4.5 kilometre ve 150-200 metre genişliğe sahiptir (Zilifli ve Tunçer, 2021: 108).
İztuzu Plajı ve çevresi, tektonik kökenli bir çöküntü alanında yer almakta olup, bölgenin jeomorfolojik yapısı Köyceğiz Gölü, Dalyan Kanalı ve Dalyan Deltası ile birlikte şekillenmiştir. Köyceğiz Gölü, tektonik hareketler sonucu oluşmuş bir çöküntü alanında yer almakta ve Dalaman Çayı’nın taşıdığı alüvyonların set oluşturmasıyla bugünkü halini almıştır (Avşar ve Kurtuluş, 2017). Gölü Akdeniz’e bağlayan yaklaşık 10 km uzunluğundaki Dalyan Kanalı, akarsuyun taşıdığı alüvyonların birikimiyle deltaik bir yapı oluşturmuş, bu delta önünde ise kıyı süreçlerinin etkisiyle İztuzu Plajı meydana gelmiştir (Canpolat, 1999). Bölgenin morfolojik yapısı, tektonik hareketlerin yanı sıra deniz seviyesi değişimleri, akıntılar ve alüvyon taşınımı gibi süreçlerin bir sonucu olarak şekillenmiştir (Erol, 1993). Bu nedenle İztuzu Plajı, tektonik kökenli bir çöküntü alanının denizel ve akarsu dinamikleriyle etkileşimi sonucu oluşan karmaşık bir ekosisteme sahiptir.
Kumsalın batısındaki alanın yaklaşık üçte ikilik kısmı, labirent benzeri sazlık kanallardan oluşan geniş bir sulak alanla çevrilidir. Bu sulak alanın en batı ucunda, denize açılan doğal bir kanal yer almakta olup, bu bölge boğaz tarafı olarak bilinmektedir. Kumsalın doğuya doğru uzanan üçte birlik kısmının arkasında ise İztuzu Gölü bulunmaktadır. Bu küçük göl, Dalyan ağzı ile İnceburun Tepesi arasınd konumlanmıştır ve söz konusu tepe, kumsala kadar uzanarak doğal bir sınır oluşturmaktadır. Kumsalın doğu ucunda yer alan ve İztuzu Gölü ile bağlantılı olan bu bölge ise İztuzu tarafı olarak adlandırılmaktadır (Sarı, 2011, 20).
Köyceğiz-Dalyan bölgesi, 1988 yılında “Özel Çevre Koruma Alanı” olarak ilan edilmiş olup, toplamda 461 km²’lik bir alanı kapsamaktadır. Bu koruma alanının bir parçası olan Dalyan Kumsalı, özellikle deniz kaplumbağalarının yuvalama ve yavru çıkış dönemlerinde sıkı koruma tedbirlerine tabidir. Halkın kumsala girişi, yuvalama ve yavru çıkış saatleri olan 20:00 – 08:00 arasında yasaklanmıştır. Gündüz saatlerinde ise kumsalın kullanımı belirli kurallara tabi olup, her bölgesinin serbestçe kullanılmasına izin verilmemektedir. Kumsal boyunca, yaklaşık 10 metre aralıklarla kuma yerleştirilmiş tahta kazıklar bulunmaktadır ve bu kazıklarla deniz arasındaki alanda günlük ziyaretçilerin şemsiye, kazık veya benzeri eşyaları kuma çakması kesinlikle yasaklanmıştır (Sarı, 2011, 21).
2. Deniz Kaplumbağası Üreme Alanı Olarak İztuzu Plajı

Kumsalın doğu ucunda, yaralı deniz kaplumbağalarının tedavi edilip sağlığına kavuşturularak doğal yaşam alanlarına salınması hedefiyle faaliyet gösteren Deniz Kaplumbağaları Araştırma, Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi (DEKAMER) bulunmaktadır. Türkiye’de bir ilk olan bu merkez, deniz kaplumbağalarıyla ilgili bilimsel araştırmalar yaparak, nesillerinin devamını sağlamak amacıyla önemli ve faydalı sonuçlar elde etmeyi amaçlamaktadır. DEKAMER, 2008 yılında T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Dalyan Belediyesi ve Pamukkale Üniversitesi arasında imzalanan protokolle kurulmuş ve çalışmalarına bu işbirliğiyle başlamıştır (Sarı, 2011, 21).
Akdeniz ve Ege Denizi’nin kesişim noktasında yer alan İztuzu Plajı, 1988 yılında Dalyan Lagünü ve Köyceğiz Gölü ile birlikte, Caretta caretta ve Cydonia mydas türlerine ait deniz kaplumbağalarının üreme alanı olarak koruma altına alınmıştır (Gül vd., 2019). Akdeniz’de koruma altında bulunan deniz kaplumbağaları, uzun yaşam döngülerine sahip olup, besin kaynaklarını takip etmeleri ve dişi bireylerin her yıl doğdukları bölgelere yumurtlamak için geri dönme eğilimleri nedeniyle denizel ekosistem içerisinde geniş hareketlilik göstermektedirler (Kaska vd., 2010).
Galeri







Kaynakça
- Atalay, İ. (2022). Uygulamalı Jeomorfoloji. Merkezrepro Yayınevi
- Zilifli, A., & Tuncer, S. (2021). Dalyan-İztuzu (Doğu Akdeniz) Sahilinde Mikroplastik Kirliliğinin Araştırılması. Çanakkale Onsekiz Mart University Journal of Marine Sciences and Fisheries, 4(2), 107-115. https://doi.org/10.46384/jmsf.975017
- Gül, M., Salihoğlu, R., Dinçer, F., & Darbaş, G.(2019). Coastal geology of Iztuzu Spit (Dalyan, Muğla, SW Turkey). Journal of African Earth Sciences, 151, 173-183. doi:10.1016/j.jafrearsci.2018.12.017
- Kaska, Y., Eyüp, B., Urgan, R., Katılmış, Y., Gidis, M., Sarı, F., & Özkul, M. (2010). Natural and anthropogenic factors affecting the nest-site selection of Loggerhead Turtles, Caretta caretta, on Dalaman-Sarıgerme beach in South-west Turkey. Zoology in the Middle East, 50(1), 47-58. doi:10.1080/09397140.2010.10638411
- Avşar, Ö., & Kurtuluş, B. (2017). Köyceğiz Gölü Su ve Taban Sedimanlarının Sıcaklık Dağılımı. Jeoloji Mühendisliği Dergisi, 41(2), 117-136. https://doi.org/10.24232/jmd.334546
- Canbolat, A. F., 1999. Köyceğiz-Dalyan ve Patara Özel Çevre Koruma Bölgeleri’ndeki kumsallarda deniz kaplumbağalarının populasyonlarının araştırılması, ÖÇKKB Sonuç Raporu, Ankara, 73 s.
- Sarı, F. (2011). İribaş Deniz Kaplumbağalarının Kumsal İçi ve Kumsallar Arası Yavru Cinsiyet Oranlarının Karşılaştırılması. Yüksek Lisans Tezi, Pamukkale Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.